“Ansiklopedi, bugün de, yazarlarının sayısı ve değeri, giriştikleri kavganın güçlüğü, konusunun genişliği, kucakladığı görüşlerin çeşitliliği ve bu görüşlerin altındaki düşünce birliği ile Aydınlıklar Çağı felsefesinin en heybetli abidesidir. Ansiklopedi'de önce ilmî fetihlerin bir bilançosu var.Yazarlar arasında büyük uzmanlar yer ahyor. D'Alembert, matematik ve fizikle ilgili bütün konuları yönetmiş, Diderot daha çok tabiat ilimlerini... Yazıların değeri ilimden ilme değişiyor, ama hepsinde ağır basan aynı zihniyet. Makaleler ilmin o günkü durumunu anlatmakla kalmıyor, tarihlerini de ele alıyor. Böylece insan zekâsının gelişmesine de ışık serpmiş oluyor.
Sanatların tasvirini canlandıran: aynı terakki endişesi. Diderot'nun amacı, çeşitli sanatları, kendi meslekleri içine kapanan uzmanlara tanıtmak, onların başka tekniklerle temasa geçmelerini sağlamak, benzerliklerden yararlanmalarına imkân hazırlamaktı. Böylece üretim güçlerinin gelişmesine yardımcı olacaktı... Belki bu muradına erişemedi Diderot. Ama yazı arkadaşlarına bir metod ve üslüb birliği kabul ettirebildi ve anlaşılır bir dil yaratarak tekniklerin uçsuz bucaksız dünyasına aydınlık getirdi Ne var ki Ansiklopedinin tarih nazarında asıl değeri, felsefi muhtevasından gelir. Evet, Le Breton bir çok yazıyı sakatlamış, ama felsefe yalnız Diderot'nun felsefe tarihiyle ilgili makalelerine inhisar etmez. Ona, aşağı yukarı eserin her yanında, hiç beklemediğiniz yerlerde rastlarsınız. Fîzyolojist olarak ele alırlar, soyumuzun başlangıcı konusunda kılavuzları Buffon'dur, bununla beraber belli bir antropolojik doktrinin de kurucusudurlar. Karşılamak için özel mülkiyet, teminat altına alınmalıdır. Fertler belli bir refah seviyesine getirilmeli ve hür olmalıdırlar. Ansiklopedistlerin ahlâkî, doktrinleri daha çok faydacıdır (utilitarien). Toplum kurulduktan sonra, ortak irade, ferdî iradelerin yerine geçer. Ahlâkî faziletlerin başında, sosyal mahiyettekiler gelir: tesamuh, çalışkanlık, adalet duygusu ve insanseverlik. Hepsi de istibdata ve imtiyazlara düşmandır, idealleri: münevver despotizmi. Filozoflar fikirlerini diledikleri gibi yayabilmeli; ülkenn temel kanunlarına saygı gösteren, bilhassa çalışan sınıfların refahını gözeten anlayışlı bîr hükümet kurulmalıdır.
Ansiklopedide, Quesnay fizyokrasisinin ilk kanat çırpınışlarını buluruz. Yazarların hepsi de mali reformlardan yanadırlar. Tavsiye ettikleri çare altın çağa dönmektir, IV. Henri ile Sully'nin altın çağına. Daha mühim olan bir davranışları da endüstri davasını savunmalarıdır. İnsanoğlunun maddî ve manevi gelişmesi, ticaret ve sanayi alanıdır, diyen Ansiklopedi, ticaret ve sanayi ile uğraşan sınıfların iktidara yükselmesine zemin hazırlar.
Ansiklopedistler devrim peşinde değildirler ama yine de burjuva sınıfının şuurlanmasına yardım etmişlerdir, devrimi yapacak olan burjuva sınıfının. Tavsiye ettikleri pratik ıslahat, eski rejimin çerçevesi içinde de pekâlâ gerçekleşebilirdi. Nitekim, anayasanın tespiti, ferdî hürriyetlerin teminat altına alınması, devletin ilimleri ve sanatları koruması, ceza kanununun ıslahı, imtiyazların kısıtlanmsı idare cihazının ve bilhassa maliyenin ıslahı 1789 Korucu Meclisinin programı olacaktır. Tasavvur, plan ve tatbikat bakımından 18. asrın hâkim düşüncesini temsil eder Ansiklopedi. ”
Cemil Meriç, Işık Doğudan Gelir.
Ekitap*:https://yadi.sk/i/0m3VQDGC3ZSYBt
*Ekitaplar eğitim ve tanıtım amaçlıdır.
Maddeler
acı
adalet
adem
af
afrika
agnes varda
ağaç
ahlak
ahmet hamdi tanpınar
ahmet telli
aile
akıl
akıl hastanesi
akira kurosawa
akrep
alaturka
albay çiçek
ali
alim
amerika
ampirizm
anadolu
anadolu rock
analiz
anarşizm
anlamak
anne-baba
ansiklopedi
antik yunan
antropoloji
arap
aristo
arkadaş
arzu
asker
aşk
aşmak
at
ataol behramoğlu
atıf yılmaz
atilla ilhan
attar
avrupa
aydınlanma
ayı
ayrılık
ayrımcılık
aziz
babam
bach
baki
barış
barthes
baudelaire
beğenmek
behçet necatigil
bektaşi
ben
benjamin
benlik
bergson
beşiktaş
biçim-öz
bilgi
bilgisayar
bilim
bilinç
birey
biyoloji
brecht
bresson
buda
bulantı
cahit arf
cahit zarifoğlu
camera obscura
camus
can sıkıntısı
can yücel
canan özgür
cemal süreya
cennet
ceza
chp
chris marker
christopher marlowe
cinuçen tanrıkorur
cumhuriyet
cüneyt cebenoyan
çağ
çalışmak
çin
çoktanrılı
çöp
dadaizm-sürrealizm
dağ
dedem
deleuze
deli
demokrasi
descartes
devlet
devrim
dil
divan
diyalektik
doğa
doğu-batı
dostoyevski
dönüşümler
duyu
dünya
düşman
düşünme
ebediyet
edebiyat
edebiyat eleştirisi
edip cansever
eflatun
eğitim
ehli beyt
einstein
ekitap
ekoloji
enel hak
engels
engizisyon
erdem
estetik
ev
fabrika
farabi
fark
farsça
faust
felsefe
fenomenoloji
feza gürsey
fikir
filmlerim
foto-gerçekçilik
fotoğraf
foucault
frankfurt okulu
futbol
futurizm
fuzuli
garip
gazali
gece
gelecek
gemi
gençlik
gerçek
goethe
gök
görümlerim
göstergebilim
gurur
gülümseme
günah
gürcistan
güven
güzel
haber
habil-kabil
hac
hafıza
hafızı şirazi
hakikat
hallacı mansur
hamlet
hapisane
harabat
hasan-hüseyin
hastalık
hat
hatırlamak
hayal
hayat
haydar ergülen
hayvan
haz
hegel
heidegger
hezarfen
hırs
hırsız
hiçlik
hikaye
hile
hilmi yavuz
hitchcock
hölderlin
hristiyanlık
hukuk
hurufilik
hümanizm
ışık
ibn rüşd
ibn tufeyl
ibrahim
ibrahim tenekeci
idam
idealizm-realizm
ideoloji
ikinci yeni
iktidar
iktisat
inanç
incil
insan
inziva
isa
islamcılık
ismet özel
israil
istanbul
isyan
işçi
işgal
işsizlik
itiraz
iyi-kötü
izlenimcilik
izsürücü
japonya
jazz&blues
jeanne d'arc
jules verne
jung
kader
kadın
kafka
kalp
kant
kapitalizm
kara şiir
karanlık
kelam
kent
kıskançlık
kibir
klasik müzik
korku
köle-efendi
köy
kral edip
kul
kuran
kuş
kutsal
küçürek öykü
laboratuvar
leibniz
leonardo
leyla-mecnun
luis bunuel
machiavelli
makine
man ray
marcus aurelius
marksizm
matematik
mehmet akif ersoy
melek
melih cevdet
memleket
merhamet
meryem
meslek
metafizik
metin eloğlu
mevlevi
mey
michelangelo
milli mücadele
mistisizm
modernlik
montaj
muhabbet
musa
mustafa kemal
muş
mutluluk
mülkiyet
müzik
nazım hikmet
nedim
nesimi
ney
neyzen tevfik
nietzsche
nobel
nuh
nurettin topçu
nuri pakdil
odam
oktay rıfat
ordo nominis
orhan pamuk
orhan seyfi orhon
orson welles
ortadoğu
oruç aruoba
osmanlıca
otomatik öyküler
öfke
öğrenen makine
öğrenmek
öğretmen-öğrenci
öğüt
ölüm
ömer hayyam
örtü
özbilinç
özgürlük
öznellik
paranoya
pir sultan
piyes
polisiye
psikanaliz
psikoloji
puşkin
rastlantı
reklam
religio
renkler
resim
richard sennett
riya
rock'n roll
roman
ropörtaj
rönesans
ruh
rumi
russell
rüya
saat
sağ-sol
sağlık
sait faik
salah birsel
salgın
sanat
sartre
saussure
savaş
schopenhauer
seneca
sezai karakoç
sezgi
shakespeare
sinema
sinema salonu
sinirbilim
siyaset
sokrat
sonsuzluk
sorgu
sosyal gerçekçilik
sosyalizm
sovyet
sömürgecilik
söz
spinoza
stoa
su
sun tzu
sürgün
şair
şehir
şeytan
şiddet
şiir
şirazi
tanrı
tarih
tarkovsky
tasavvuf
taşra
techno
teknik
terör
tevazu
tıp
tin
tiyatro
toplum
toprak
tora
tövbe
tragedya
travma
truffaut
turgut uyar
türk beşlisi
türkçülük
türkiye
türkü
umut
unutmak
usta-çırak
uşak
uyku
uyuşturucu
ülkü tamer
üretim-tüketim
ütopya
van gogh
varoluşçuluk
vatan
vertov
victor hugo
wittgenstein
yabancı
yahya kemal
yalan
yalnızlık
yapay edebiyat
yapısalcılık
yara
yargı
yaş
yaşamak
yaşlı
yavuz turgul
yazar
yazgı
yeni türkiye sineması
yıldız
yoksulluk
yol
yolculuk
yunus emre
yurtdışı
zaman
zihin
ziya gökalp
zulüm
zweig
Hakkımda
- Mehmet Can Yavuz
- I have a unique blend of expertise in art and engineering, with a specialization in animation, video production, and drama. I'm deeply passionate about the art of montage and its significance in cinema, and I strictly adhere to the principles of tragedy in my written works. I also incorporate machine learning techniques in my literary works and animations, actively contributing to the development of these algorithms and regularly publishing my findings in scientific conferences and journals.