Şiiri der ilkokuldan beri yazıyorum.
Yazıyorum şiiri gündoğmadan.
İstanbul suça doymuş şehir,
Sodom'a daha yol var...
Lut ile İbrahim'in yolunu ayıran açgözlülük,
O kadar da suçlamam Lut'u onun da ihtiyacı vardı...
Yoksa İbrahim'i mi kıskandı.
O gün kente inecek kurtlar,
Misafirler sorguda...
Biliyorsun neydi kızdığı Tanrı'nın,
Misafirlere tecavüz var.
İşte insanoğlu özü yitirir gene,
İşte insan,
Üryan,
Üryandır ki Adem
Korkmakta,
Kente girmeye....
İşte böyleydi sorgu evleri İstanbul'un,
İşte öyle sorgularlar,
Misafirleri ağırlar,
İşkence eder,
ve tecavüzler...
Sorgu evlerinden uzak dur, ha...
Sodom'a benzemez İstanbul,
ve hep sert geçinir erkekleri
Oysa azaba atıldı mı, isterler hep annelerini...
Azabı ki Tanrı'nın
Bana Cehennem olduğunu söyleme...
Elbette sorgucusuyla tanışacak Ademoğlu...
Ne rahattı yer kürede sorgucu olmak,
Ademe işkence etmek...
Arkana aldın mı devlet gücünü,
Yumardı sana polis gözünü...
İşte öyle Adem,
Son sorgucuyla tanışacak Ademoğlu...
Son işkenceci...
O gün sert geçinen delikanlıların sonudur.
Ağlayarak kurtulmak ister,
Fakat azap dört yandan ulaşır insana...
Bana cehennem yok deme olur mu?