Reha Erdem sineması zamansız bir sinemadır. Filmleri evrensel bir duruma işaret eder. Köy gerçekten yaşayanları yutan, unutturan, nerede o insanlar dedirten bir yerdir. Kozmos'da da zamansızlık vardır. Zamansızlığın ortasında insan vardır. 5 Vakit filminin üzerinde durduğu çok önemli bir konu var, köyle ilgili... Hiç orada bir köy var uzakta filmi değildir, 5 Vakit. Köy üzerine, yaşın gelmesi (coming of age) üzerine düşünen bir filmdir. Film bunu nasıl ortaya koyuyor bir defa en aksiyonlu denilebilecek sahnelerin ardına çocukların otların arasında uyuyan görüntülerinin girmesi hem epizotik anlatımı hem de yabancılaştırma etkisini göstermekte... Bu bize bir yerden tanıdık geliyor, başlı başına Brechtyen öğeler. Hem de hiç Brecht'in Türkiye şubesi olmaya çalışmadan, politik olduğu düşünülmeyen bir filmde... Ve müzik de yadırgatıcı... Çalan klasik müzik köye ve yöreye yabancı... Başrolde ünlü olmayan insanlar varken yan rollerde ünlüler oynuyor, oysa Aristocu yaklaşım bunun tersini şart koşardı: başrolde ünlüler oynamalı... Ve pek çok diğer Brechtyen öğrenin arasında bir gestus var; köyün ninesi: "Oğlan çocuğu iken hepsi iyidir bunların, baba olunca ise hepsi babalarına çekerler."
Tüm bunlar Reha Erdem'in diyalektik tiyatroyu ne kadar iyi bildiğini ve etkilendiğini gösteriyor.